Ali Altaylı Kişisel Web Sitesi
Aa
  • Anasayfa
  • Tüm Yazılar
  • İnsan
  • Yaşam
  • Aile
  • Anladım ki
  • Zaman Gösterdi ki
Okunuyor: Karaman’da Bir Apartman Bahçesi ve Bir Şey Yap Güzel Olsun
Paylaş
Ali Altaylı Kişisel Web Sitesi
Aa
  • İnsan
  • Aile
  • Yaşam
  • Anladım ki
  • Zaman Gösterdi ki
Search
  • YAZILAR
    • İnsan
    • Aile
    • Yaşam
    • Anladım ki
    • Zaman Gösterdi ki
Takip Et
  • Anasayfa
  • Tüm Yazılar
Kadir KATIRCI tasarladı.
Anladım ki

Karaman’da Bir Apartman Bahçesi ve Bir Şey Yap Güzel Olsun

Anladım ki
Paylaş
PAYLAŞ

Sabah evden işyerine gitmek için çıktığımda karşı apartmanın bahçesinin duvarlarını sarmış olan çiçeğin kokusu burnuma kadar geliyor. Bu muhteşem kokudan bütün apartman sakinleri ve o binanın civarındaki apartmanda oturanlar hissesini alıyor. Her taze baharda, burnumuza neşe ve huzur sükûneti üfleyen ve binayı güzelleştiren çiçeğin adı: Akşamsefası.

Bu muhteşem kokusu ve görünümü olan çiçeği o binanı ve civarıyla buluşturan karşı bina komşumuz ne güzel bir iş yapmış. Hem kendi apartmanları hem de diğer yakın apartmanlar için. 

Karşı bina komşumuz ve bu şekilde diğer insanlar için güzel bir şey yapmayı alışkanlık haline getiren bütün insanlar, takdire şayandır.

Kendi bencil dünyalarını aşıp insanlık ailesine katkı için bir şeyler yapmaya çalışan bütün insanlar çok değerlidir. Bu dünyadan bir gün ansızın göçseler bile eserleri, iyilikleri, güzellikleri gönüllerde yaşamaya devam eder. Belki de dünyadaki başarı da budur: Yaşadığımız çevreye, ülkeye, dünya insanına katkı sunmak, iyi yönde bir katkı, bizi ölümsüzlüğe ulaştıracak bir katkı.

Akşamsefası çiçeğini apartman sakinleriyle buluşturan bu değerli komşumuz,  iki güzel sözün ve bir beytin zihnimde canlanmasını sağladı.

Hz. Mevlânâ’nın maneviyatın derinliklerini birlikte keşfettiği hocası Şems-i Tebrîzî’ ye ait olan bir güzel söz:

“Bir şey yap. Güzel olsun. Çok mu zor?

 O vakit güzel bir şey söyle. 

Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. 

Beceremez misin?

 Öyleyse güzel bir şeye başla. 

Ama hep güzel olsun. 

Çünkü her insan ölecek yaşta, geç kalmayasın.”  

İkincisi Mustafa Kutlu’ya ait olan şiire yakın bir nesir:

Bir şey yap güzel olsun. Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin.

Bir şey yap, doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgâra ve akıntıya kapılmasın; kırılsın lakin eğilip bükülmesin.

Bir şey yap iyi olsun. Hizmetten, hürmetten, merhametten müteşekkil olsun. Kalpleri yumuşatsın; garibin, yolcunun, zayıfın derdine derman olsun.

Bir şey yap, adil olsun, haktan hukuktan ayrılmasın. Zalime haddini bildirsin, mazlumun payını versin.

Bir şey yap barış olsun. İnsanlar kin ve nefretten uzaklaşsın. Bombalar patlamasın, çocuklar ölmesin.

Üçüncüsü Ziya Paşa’ya ait olan bir beyit:

Nasıl cem’-i ulûfe nusret-i âhâd lâzımsa 

Bıraksın zikr-i hayr âsâr ü efâliyle âlemde 

(Nasıl ki binlerce sayının toplanabilmesi için, birlerin yardımlaşması gerekiyorsa, insanın da dünyada ancak eserleri ve fiilleriyle hayırlı bir isim bırakması gerekir.)

Esersiz insanın yerinde yeller eser, denilir.

Tek yazılı eseriniz mezar taşınız olmasın, denilir.

Bu üç güzel anlam yüklü, anlam inceliği çok derin yazıdan anlayacağımız çok şey var.

Hem dünyanın ömrü kısa hem de bizlerin. İyilik tohumlarını bekletmeden bir an önce etrafımızdan başlayarak dünya insanı ile buluşturmamız gerekiyor. Güzel bir şeyler yapmamız gerekiyor geç olmadan iş işten geçmeden ihtiyarlığın zahmetleri gelip bizi bulmadan.

Kötülük, kin, nefret, intikam, önyargı, savaş, bencillik, nemelazımcılık, birden çok ilaha secde etmek, sadece kendi bencil dünyamızı imar etme düşüncesi ilk önce o bünyeyi yakar; huzur ve sükûneti yok eder, dünyayı yaşanmaz hale getirir.

İyilik tohumları deyince Necip Fazıl Kısakürek’in “Utansın” şiiri zihnimde uyandı. Bugünkü yazımızı da büyük bir dava adamının şiiriyle noktalayalım.

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi Noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey bin bir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

UTANSIN YA! BU DÜNYADA YAŞAYIP DA YARATICININ GÜNEŞİNİ, GÜNDÜZÜNÜ, AYINI, YAĞMURUNU, HAVASINI, TOPRAĞINI, BEDAVA KULLANIP FATURASINI ÖDEMEDEN GÜZEL BİR ŞEY YAPMADAN BİR GÖNLE DOKUNMADAN BİR YARAYI SARMADAN BİR TOHUMU TOPRAKLA BULUŞTURMADAN GÖÇÜP GİDENLER VE BİLETİ KESİLMİŞ HAZIR BEKLEYEN BİZLER. UTANMALIYIZ, YÜZÜMÜZ KIZARMALI, KENDİMİZE KIZMALI, BAŞIMIZ ÖNE EĞİLMELİ.

                                                                                                              ALİ ALTAYLI

You Might Also Like

Çağrısı Çağını Aşan Dava Adamları Unutulmamalı, Unutturulmamalı

Biraz Neşe Biraz Gam İle Yoğrulmuş Bir Hamur

Bir Gün Gelecek Bir Gün Kalacak-16

Yılbaşı ve İtaat Sorunu

Zalimler Nerenin Yolcusu?

Ali Altaylı 25 Mayıs 2025
Bu yazıyı paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp Email Copy Link Print
Paylaş
Önceki yazı Karaman’da Nurettin Yıldız Konferansından Notlar
Sonraki Yazı Herkesin Bir İneği Var Durur İçerisinde
Yorum bırak

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ali Altaylı Kişisel Web Sitesi
Takip Et

Kadir KATIRCI tasarladı.

Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?