Dünyadaki en büyük yanılgımız, kıyametin kopacağı zamana kadar yaşayacağımız düşüncesi ve tutkulu dünya sevgisidir. Dünya dönüyor, biz de dünya döndükçe onunla beraber olacağımız, bir gün sıkıca yapıştığımız dünyadan düşmeyeceğimiz düşüncesidir. Tutkulu dünya sevgisi benlik-bencilliği, gösteriş merakını, dışı imar içi ihmal zafiyetini, dürüstlük yerine dalavere, edep yerine hayâsızlık, şükür yerine şikâyeti beslemektedir.
Hepimizin şu kısa dünyada o kadar çok uzun yaşama düşüncesi var ki hastalık, musibet ve bir yakınımızın vefatı dışında neredeyse ölüm aklımıza düşmüyor. Ölüm aklımıza sık sık düşmeyince de dünya hayatını yorumlamaya, anlamaya yönelik değerlendirmelerimiz yüzeysel kalıyor. Hatalarımız çoğalıyor, ufkumuz daralıyor, kırılganlığımız artıyor, sahiplenme duygumuz artıyor, yaşantımız çağın kabulüne uygun hale geliyor.
Ölümü kendimizden bilinçli olarak uzaklaştırmak, onu duymak istemeyerek onunla barışmamak, ölüm tefekkürü yapmamak taşkınlık ve şaşkınlığımızın, Rabbimizin sınırlarını aşmamızın biricik sebebidir. Ölümlülük şuuru dünya ve sonsuzluk dengesini sağlar. İlişki ve iletişimlerimizde sürekliliği ve kaliteyi arttırır. İçimizde büyüttüğümüz ve adeta kutsadığımız para, mal mülk, makam, şöhret, şehvet, kadın, ekran sevgisini kırar ve amaç olarak gördüklerimizi araca dönüştürür.
Dünyada biz insanların başka hangi yanılgıları var sizce? Bugün bu yazımızda bu konuda zihin yormaya çalışalım:
Parayı bulan saadeti bulur yanılgısı. Paran olursa her şeyin olur hastalıklı düşüncesi, yanılgısı.
Kendimizi unutup başkalarında kusur arama ve onların günahını görücü olma yanılgısı.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da haklı çıktım, yanılgısı.
Rızık noktasında telaşa düşme yanılgısı.
Günler hızlı bir şekilde geçerken ve ömür sermayemiz azalırken malımızın ve itibarımızın artmasının bizi sevindirmesi yanılgısı.
Şehirleri güzelleştirirken içindeki insanları güzelleştirmede yetersiz kalma yanılgısı
Bu işler bensiz yürümez, ben olmasam patron iflas eder, dünya dönmez yanılgısı.
Dürüst ve iyi niyetli insanlar bu dünyada her zaman kaybeder yanılgısı.
Benim kalbim temiz, o kendine baksın, yanılgısı.
Dayın varsa çalışmaya gerek yok; işin görülür, yanılgısı.
Kader ne ise o olur; çalışmaya, üretmeye, kendini geliştirmeye, farkındalığa gerek yok, yanılgısı.
Dünyayı cennete çevirme, dünyada bitmeyen mutluluk yaşama yanılgısı.
Benim senden öğreneceğim hiçbir şey olamaz, sen kendini ne zannediyorsun, yanılgısı.
Ben tükürdüğümü asla yalamam yanılgısı.
Kendi kararlarımı kendim veririm, hiç kimseye sormama gerek yok yanılgısı.
Ölünce her şey bitecek, sonrası da yok yanılgısı.
Bas bas paraları Leyla’ya bir daha mı geleceğiz dünyaya, yanılgısı.
Kötülere bir şey olmaz, yanılgısı.
Kendimi göstermeliyim diğer insanlara. Herkes beni görmeli, beni anlatmalı, beni sevmeli yanılgısı.
Benim işimi görmüyorsa benden yana değilse yaşamasa daha iyidir. En iyi insan işime yarayan insandır yanılgısı.
Çalışmaya alışmamış, beklenti içinde yaşayan, konforuna ve rahatlığına düşkün bir delikanlının gelecek güzel olacak, deme yanılgısı.
Böyle gelmiş, böyle gider, yanılgısı.
Bu yakışıklılığın, güzelliğin ve bu imkânların hiç yok olacağını zannetmiyorum, yanılgısı.
Popçuların, topçuların, elitlerin keyfi her zaman yerinde olur, yanılgısı.
Benim bedduam muhakkak yerini bulur, yanılgısı.
Akraba değil, akbaba diyerek iletişimi kesme yanılgısı.
Kork hacıdan hocadan, yanılgısı.
En büyük yanılgı ölümü unutmak demiştik. Bu konuda Karacaoğlan’a kulak kesilelim. Ölüm temasını ne güzel bir şekilde mısralarına yansıtmış:
Yürü bire yalan dünya
Sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekine misal
Seni eken biçer bir gün
*
Ağalar içmesi hoştur
O da züğürtlere güçtür
Can kafeste duran kuştur
Elbet uçar gider bir gün
*
…
Yerimi serin bucağa
Suyumu koyun ocağa
Kafamı alın kucağa
Garip anam ağlar bir gün
*
Yeryüzünde yeşil yaprak
Yer altında kefen yırtmak
Yastığımız kara toprak
O da bizi atar bir gün
*
Bindirirler cansız ata
İndirirler tuta tuta
Var dünyadan yol ahrete
Yelgin gider salın bir gün
*
Karac’oğlan der naşıma
Çok işler gelir başıma
Mezarımın baş taşına
Baykuş konar öter bir gün
ALİ ALTAYLI