Yaşım 43, hayat yolunda yürürken iç huzuru çok az yakalamış biriyim. Hep mutluluğu, huzuru, dinginliği yakalamış insanlara gıpta etmişimdir. Kahkahası, tebessümü, iç dış huzuru bol insanlara imrenirdim. Acaba bunun sırrı ne diye düşünürdüm. Zenginlik mi, sağlık mı, bilgi mi, aile mi, çevre mi, ilahi bir armağan mı?
Daha çok uzaklarda aranan yitiğimiz, açlığı giderek artan, yokluğu hüsran, varlığı dünyanın en büyük zenginliği olan huzur ve mutluluk arayışımız her geçen gün artıyor. Dünya insanı belki de en çok dinginliğe, huzura, mutluluğa, uyuma, barışa hasret kaldı. Maddi imkânların genişliği, zenginlik, teknolojik gelişmeler, göz kamaştıran evlerin ve arabaların, konforun huzur üretmediği aksine olan huzuru alıp götürdüğü bir kez daha tescillendi son zamanlarda.
Mutluluğu yakalamış insanların doğru yaptığı, mutsuz insanların ise yanlış yaptığı neydi?
Mutlu insanların, mutsuz insanlardan farklı ve şanslı yönü neydi?
Mutlu olmayı ve kalmayı başarmış, yüzleri ve gözleri güneş sıcaklığında insanları gözlemledim. Hemen hemen hepsinde ortak olan özellikler şunlardı:
- Mutlu insan, Yaratıcının onun için verdiğiyle yetiniyordu. Mal, eş, çocuk, akraba, komşu vb. Mutlu insanın şükür ve kanaat duygusu oldukça fazlaydı. Mutsuz insan ise yetinmek bilmiyordu; hırslı, açgözlü ve nankördü.
- Mutlu insan, dünyadaki en büyük kazancın ilim yolculuğunu ölene kadar sürdürmek olduğuna inanıyordu. Öğrenmeye, bilgiye, keşfe, meraka yatırım yapıp bunları önceliyordu. Mutsuz insan ise varlıklı olmayı var olmak sanıyordu. Önceliği çok para kazanarak değerli olmak ve varlığını ispat etmekti.
- Mutlu insan, çocukluğunda iyi bir anne babada yetişmiş; sevgi, ilgi ve takdir açlığı çekmeyen, bunu dışarda aramayan insandı. Mutsuz insanlar ise genellikle çocukluğu elinden alınmış, anne ve baba yönüyle şanslı olmayan insanlardan oluşuyordu.
- Mutlu insanlar, genellikle beddua almazlar, kul hakkı yemezler, şirke yönelmezler. Hak ile diğer insanlarla canlılarla sağlıklı bir ilişki kurarlar. Mutsuz insanlar ise kul hakkına dikkat etmez, kendi ilahlarını kendi elleriyle oluştururlar. Özellikle anne baba yakın eş dosttan, mazlumdan beddua alırlar.
- Mutlu insanlar, “sahip olmak” için değil; “olmak, kıvama gelmek, öğrenerek olgunlaşmak, tefekkür, şahitlik” için yaşarlar. Mutsuz insanlar ise sahip olma duygusuyla zehirlenmiş, Yaratıcının mülkünü ondan hırsla satın almak için mücadelesi çok çetin olan, kendini yavaş yavaş zehirleyen ahmaklardır.
- Mutlu insanlar, dürüst ve vericidir. Yalan söylemekten, dalavereden, üçkâğıtçılıktan uzaktırlar. Cömert, verici yaşarlar; cömert ölürler. Mutsuz insanlar ise hayatlarının merkezinde üçkâğıtçılık vardır ve vermekten çok almayı tercih ederler. Cimridirler, dünyada yemez ve yedirmezler, mirasçıları için para kazanırlar. Neyzen Tevfik’ in dediği gibi, “Öleceğiz gömecekler. Birkaç gün övecekler. Sonra kalan malını bölecekler. Hatta memnun kalmayıp üstüne bir de sövecekler.”
- Mutlu insanlar, aşkın ruhlu yüce gönüllü insanlardır. Başkalarına yardımcı olurlar, onları görerek hayatlarına dokunurlar, sadece kendileri için yaşamazlar. Özlerini manevi hastalıklardan temizlemede isteklidirler. Kin, nefret, kıskançlık, öfke vb. Mutsuz insanlar ise sadece kendileri için yaşarlar ve ölürler. Başkalarına yardımı zaman kaybı ve enayilik olarak görürler. Kalplerini manevi hastalıklardan temizlemede isteksizdirler.
- Mutlu insanlar, mütevazıdırlar ve sade bir hayatı tercih ederler. Elde ettiği imkânları gözlere servis etmezler, egoları şişkin değildir. Mutsuz insanlar ise aklına ve imtihan için verilmiş imkânlarına adeta taparlar. Kendilerinin seçkin bir insan olduğuna inanırlar. Elde ettiği kazanımları yabancı gözlere göstermekte isteklidirler, nazar oklarıyla hüzün çölünde yaşamak zorunda kalırlar.
- Mutlu insanlar, sevmeyi ve sevilmeyi bilirler. Şefkatli ve merhametlidirler. Karıncayı bile incitmekten çekinirler. Mutsuz insanlar, sevgisizlik çölünde yaşarlar; katı kalpli, şefkat ve merhamet yönüyle eksik insanlardır.
- Mutlu insanlar hazlarını erteleyebilen, nefislerini beslemek için gayri meşru yola girmeyen insanlardır. Mutsuz insanlar ise adeta nefislerine taparlar, hazları için yaşarlar, çok büyük paralar harcarlar ve pisipisine ölürler.
- Mutlu insanlar, insanlarda ve dünyadaki güzel şeyleri görür, onu besler ve ona enerji verirler. Zihinlerini ve zamanlarını insanların günahını bulup çıkartmakta, onları tartmakta harcamazlar. Güzel niyetli, güzel düşünceli insanlardır. Mutsuz insanlar ise insanlardaki ve dünyadaki her şeyin en kötüsünü görmekte aşırıya giderler. Hem kendilerini hem de yakın çevrelerini mutsuz ederler. Kendi yanlışlarıyla uğraşmak, önce kendilerini güzelleştirmek yerine, başkalarının kusurlarını görücüdürler.
- Mutlu insanlar, seçkin alışkanlıklar ve dostlar elde etmede seçicidirler. Mutsuz insanların elde ettiği alışkanlıklar ve dostlar ise onları uçurumun kenarına götürür.
- Mutlu insanların vizyonu, amacı, hedefi, mefkûresi vardır. Boş işlerle insanlarla vakit geçirmezler. Mutsuz insanların net bir hedefi yoktur, zamanlarını boş işlerde harcarlar.
- Mutlu insanlar, uzun süre küs kalamazlar. Özür dilemesini bilen, kendi yanlışlarını görerek geri adım atabilen insanlardır. Mutsuz insanlar ise kin, nefret ve inatta ısrar eden kendilerine toz kondurmayan, kendilerine yanılma payı vermeyen insanlardır.
- Mutlu insanlar, sözün en güzelini söylemekte istekli, üslubuna dikkat eden zarif insanlardır. Aynı zamanda her şeyden şikâyet etme yönleri ve karamsar bir ruh halleri yoktur. Mutsuz insanlar ise ağızlarından çıkana dikkat etmezler, kolay kolay hiçbir şeyden memnun olmazlar. Geleceğe karamsar bakarlar, umutları cılızdır.
- Mutlu insanlar, olsa ve bulsalar ile ömürlerini geçirmezler. Her şeye rağmen hedeflerine ulaşmayı bilirler. Yağmuru anlatmakla ömürlerini geçirmek yerine, yağmur olup yeryüzüyle buluşurlar. Mutsuz insanlar ise olsa ve bulsalar ile ömürlerini geçirirler. Eyleme geçmek yerine amaçlarını dillerine dolayarak eylemsiz kalırlar.
- Mutlu insanlar, çalışmayı ve üretmeyi severler. Daha çok sevdiği işi yaparlar. Kendilerine ve başkalarına yeten insanlardır. Mutsuz insanlar ise çalışmadan haz almazlar. Beklenti içinde yaşarlar, hazır yemeyi severler.
- Mutlu insanlar, fıtrata uygun yaşayan ilahi olan kulak vermede ısrarlı olan insanlardır. İfrat ve tefritten kaçınarak dengeli bir hayat yaşarlar. Mutsuz insanlar ise hiçbir kural tanımayan, ilahi olanı çoğu zaman reddeden insanlardır. Taşkınlık ve aşırılıkta sınır tanımazlar.
- Mutlu insanlar, iki dünyalı yaşamak için mücadele eden insanlardır. Mutsuz insanlar ise tek dünyalı yaşayan ve bütün yatırımını bu dünya için yapan insanlardır.
ALİ ALTAYLI