Çalışma masamda duran bazen okuduğum bazen not aldığım bazen de yapraklarını karıştırdığım bazen de sadece yüzüne bakmakla yetindiğim kitabın adı, ülkemiz için büyük bir değer olan çevirmen, düşünür ve sosyolog Cemil Meriç’in “Mağaradakiler” kitabıdır.
Önemli bularak altını çizdiğim, beni derinden etkileyen, karanlıkta kalan zihnime ışık olan cümleleri siz okuyucularımla paylaşmak istedim. Kitaplığımızda bulunması gereken seçkin eserlerden biri olduğunu düşünüyorum. Kutsal değerlerini, ülkesini ve insanlarını çok seven her bir birey, ülkesinde yetişen zihni ve özü güneşle hak ve hakikatle buluşmuş fikir adamlarını tanımalı, onlardan haberdar olmalıdır.
Yerin altında fikirleriyle yaşayan o kadar güzel insanlar var ki, okunmayı keşfedilmeyi bekliyor. Bize düşen yerin üstündeki ve yerin altındaki güzel insanlarla tanışmak, onlardan bir arının bal yapmak için görkemli çiçeklere konarak nektar ve polen toplaması gibi tecrübelerinden, özgün bakış açılarından faydalanmaktır.
“Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim, kelimeden, sevgiden bir köprü. Sanat düşüncenin, düşünce mukaddeslerin emrinde olmalı. Hakikat, mukaddeslerin mukaddesi… Hakikat ve sevgi.”
*
“İnsanlar kıyıcıydılar, kitaplara kaçtım. Kelimelerle munisleştirmek istedim düşman bir dünyayı.”
*
“Hakikat hiçbir zümrenin tekelinde değildir ve hiç kimse düşüncelerini zorla kabul ettiremez.”
*
“Mukaddeslerini kaybeden aydın, rahibin hasreti içindedir.”
*
“Namuslu aydın, kucağında yaşadığı çevreye uymayandır.”
*
“Düşünce, mutlular için bir lüks, eksiklik duyan için ihtiyaç.”
*
“Hür olarak düşünmek, hür olarak yaşamak, insanı çoğunlukla çatışan bir hale getirir.”
*
Petraçeveski : ‘’ Ne erkekler sevilmeye layık, ne de kadınlar. Bunun için kendimi insanlığın hizmetine adıyorum.’’
*
“Sopa halkın elinde olmuş, soyluların elinde olmuş ne çıkar, yığınlar dayak yedikten sonra.”
*
“Dergiler, hür düşüncenin kalesiydi. Belinski, o kürsüden yükseltmişti sesini.”
*
“Sanatta kanun olmaz, herkesin kendine göre bir güzellik anlayışı var.”
*
“Dağları yerinden oynatıyordu imanları, çünkü yerinden oynatılacak dağlar vardı.”
*
“İnsanların sorumlulukları ölçüsünde büyürler, sorumlulukları kalmayınca değerleri de kalmaz.”
*
“Kelimeler bir milletin, bir medeniyet camiasının ortak malıdır.”
*
“Evlatlarının şımarıklığına kolayca göz yuman havas, bir kâğıtçının oğlunu kolay kolay affetmez.”
*
“Düşüncenin hakları toplumun korunmasında önce gelir; çünkü fikirler arasındaki çatışma ve çarpışma ilerlemenin vaz geçilmez şartıdır.”
*
“Kürenin kanunu hareket, insanın kanunu hürriyet. Hürriyet olmayınca emniyet olmaz, emniyet olmayınca say olmaz, say olmayınca saadet olmaz.”
*
“Liberalizmin göklere çıkardığı hürriyet, hür bir kümeste, hür bir tilki hürriyeti.”
*
“Seçmek için, anlamak lazım. Anlamak için, karşılaştırmak. Mukayese, irfana dayanır.”
*
“Avrupa, zekânın vatanı; Asya gönlün. Zekânın dili nesir, gönlün şiir.”
*
“Batının silahlı saldırısını püskürtmüş, Batılılaşma sevdasından kurtulamamıştık.”
*
“Zilletten kurtulmanın yolu haysiyetimizi ispattır. Haysiyet, şuur ve fedakârlık demek. Şuur hiç bir kiliseye bağlanmamak, her vesayeti reddetmek, kapılarını her ışığa açmak demektir. Fedakârlık ise inandığı değerler uğruna her çileyi göze almak, hattâ ölümü bile. Saygıya lâyık insan kendi kafası ile düşünen ve düşüncesini haykırmaktan çekinmeyendir.”
*
“İrfan kendini tanımakla başlar. Kendini tanımak önyargıların köleliğinden kurtulmaktır, önyargıların ve yalanların.”
*
“Düşünmek savaşmaktır. Bir nesil uğruna, bir millet uğruna, bir medeniyet uğruna savaşmak.”
*
“Bir devrin şuuru olmak zorundadır o. Başlıca vazifesi: Bütün hakikatları yoklamak, bütün yalanların maskesini yırtmak, kalabalığa doğruyu göstermek. Bazen yangın kulesindeki nöbetçi olacaktır, bazen engine açılan geminin kılavuzu. Sokakta insanlar boğazlanırken, düşüncenin asaletine sığınarak elini kolunu bağlamak, düşünceye ihanettir.”
*
“Hür olarak düşünmek, hür olarak yaşamak, insanı çoğunlukla çatışan bir hale getirir. Çoğunluk babadan kalma geleneklere uyarak düşünür ve yaşar.”
*
“Tiyatroda biri öksürünce herkes öksürür, boğazında bir kaşıntı duyar herkes. Taklit insiyâkı, insiyâkların en güçlülerinden biridir.”
*
“Türk aydını her mevsim bir başka meçhulün sevdalısı. Geçen asrın ortalarında ıslahatçıdır, sonra ihtilalci, sonra inkılapçı.”
*
“Düşüncenin hakları toplumun korunmasından önce gelir; çünkü fikirler arasındaki çatışma ve çarpışma ilerlemenin vazgeçilmez şartıdır.”
*
“İnsan hür doğmuş, ama her tarafta zincirler içinde. Toplumlar alışmaya görsün efendiye, alışınca bir daha vazgeçemezler.”
*
“İnsan insana eşittir. Hiç kimse başka bir kimseden ne daha üstün, ne de aşağı. İnsanı insan yapan ruh ve akıl. Ruh ve akıl, bütün insanlarda bir. Bütün insanlarda konuşan vicdan aynı. İçinden gelen sese kulak vermek, hissettiklerini söylemek, düşüncelerini dile getirmek her insanın hakkı. Kimse bu sesi boğamaz, bu iradeyi baskı altına alamaz.”
*
“Avrupa’yı tanımıyorduk ama kendimizi de unutmuştuk. Korkuyorduk düşünceden. Zirveler de dolaşmamız yasaktı.”
*
“Oysa tarihçi, kişiliğinden kurtulmalı. Sevgisinden veya kinlerinden bize ne…”
*
“Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra, ellerimizi yıkayıp, efendim bizde filozof yetişmiyor” diye ahlar vahlar.”
*
“Hafızasını kaybeden bu zavallı nesilleri biz mahvettik, bu cinayet hepimizin eseri..”
ALİ ALTAYLI