Adamın biri İbrahim Ethem ile tartışır.
“Bereket diye bir şey yoktur, inanmıyorum.” der.
İbrahim Ethem:
“Koyunları ve köpekleri görüyor musun?” der.
Adam:
“Evet” der.
İbrahim Ethem:
“Hangisi daha çok doğurur.”
Adam:
“Köpekler yediye kadar koyun ise en fazla üçüz doğurur.” der.
İbrahim Ethem:
“Etrafına baktığında hangilerinin daha çok olduğunu görürsün?”
Adam:
“Koyunlar çoktur.” der.
İbrahim Ethem:
“Peki, sürekli kesilen ve sayısı azalan koyun değil mi?”
Adam:
“Evet” der.
İbrahim Ethem:
“İşte bereket budur.” der.
Adam:
“Niye böyle olur, koyun neden köpeklerden daha fazla olur? Diye sorunca
İbrahim Ethem der ki:
“Çünkü koyunlar gecenin ilk saatlerinde yatar, şafaktan önce kalkarlar. Böylece rahmet saatini idrak eder ve üzerlerine bereket yağar. Ama köpekler gece boyunca havlarlar, sonra şafak vakti yaklaştığında düşer yatarlar. Böylece rahmet saatini idrak edemezler ve bereketleri alınır.”
Biz insanlar da köpekler gibi güneşi üzerimize doğurmayı alışkanlık haline getirdiğimizde zamanımızın, kazancımızın, ömrümüzün, neslimizin, bütün kazanımlarımızın bereketi olmayacaktır.
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır:
“Sabahın erken saatlerinde bereket ve başarı vardır.”
“Sabah namazından sonra uyumak rızka manidir.”
Yine atalarımızın sabah kalkmanın önemini anlatan sözleri bize yol gösterir:
Erken kalktım işime, şeker kattım aşıma.
Erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır.
Akşama karşı gitme, tana karşı yatma.
Er giden, işine; geç giden, boşuna.
Aş sabahın, iş sabahın.
Doç. Dr. Muhammed Keskin konumuzla ilgili şöyle der:
Geç uyuyup geç uyanan bir insanın:
Sorun çözme kabiliyeti düşüktür.
Kan şekeri, tansiyonu yüksektir.
Stres yönetimi düşüktür.
Kalp krizi riski yüksektir.
Duygusal açlığı fazladır.
Kilo sorunu fazladır.
Ritmi düzensizdir.
Depresiftir.
Gergindir.
Paniktir.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin köpeklerle ilgili tespitleri de dikkate değerdir:
“Kelpte (köpek) hırs marazı (hastalık) fazla olduğundan esbab-ı zahireyeye (görünür sebepler) öyle bir derece ihtimam ile yapışır ki, Mün’im-i Hakikî’den (yedirip içiren, nimet veren Allah) bütün bütün gafletine sebep olur. Binaenaleyh vasıtayı müessir bilerek Müessir-i Hakikî’den yaptığı gaflete ceza olarak necis (pis) hükmünü almıştır ki tahir (temiz) olsun.”
“Arkadaş! Esbab ve vesaiti insan kucağına alıp yapışırsa zillet ve hakarete sebep olur. Mesela kelp, bütün hayvanlar içerisinde birkaç sıfat-ı haseneyle (güzel özellik) muttasıftır ve o sıfatlar ile iştihar etmiştir. Hatta sadakat ve vefadarlığı darb-ı mesel olmuştur.”
“Bu güzel ahlakına binaen insanlar arasında kendisine mübarek bir hayvan nazarıyla bakılmaya layık iken maalesef, insanlar arasında mübârekiyet (mübareklik) değil, necisü’l-ayn (bizatihi pis) addedilmiştir. Tavuk, inek, kedi gibi sair hayvanlarda, insanların onlara yaptıkları ihsanlara karşı şükran hissi olmadığı halde, insanlarca aziz ve mübarek addedilmektedir.”
“Öteki hayvanlar ise vesaiti bilmiyorlar ve esbaba o kadar kıymet vermiyorlar. Meselâ, kedi seni sever; tazarru eder, senden ihsanı alıncaya kadar. İhsanı aldıktan sonra öyle bir tavır alır ki, sanki aranızda muârefe (tanışıklık) yokmuş ve kendilerinde sana karşı şükran hissi de yoktur. Ancak Mün’im-i Hakiki’ye şükran hisleri vardır. Çünkü, fıtratları Sânii bilir ve lisan-ı halleriyle ibadetini yaparlar. Şuur olsun, olmasın. Evet, kedinin mırmırları ‘Yâ Rahîm, yâ Rahîm, ya Rahîm’dir.”
Müslim’in bir rivayetine göre Peygamber Efendimiz(sav) şöyle buyurmuştur.
“Av, koyun ve ziraat köpeği hariç, kim köpek edinirse gerçekten onun ecir ve sevabından her gün iki kırat eksilir.”
Peygamber Efendimiz(sav) evin içinde köpek beslemeyi uygun görmemiş; av, çoban ve ziraat köpeği dışında sırf eğlence ve süs olsun diye köpek bulundurmayı yasaklamıştır.
Köpeklerin bazı hayvanlardan ve insanlardan değerli olmaya başladığı, lüks yiyeceklerle beslendiği günümüzde köpeklere bakışımızı tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Hayvan sevgisi dinimizde ve kültürümüzde büyük önem taşır; ama her şeyin aşırılığı hem dünya hem sonsuzluk hayatında bize zarar veriyor.
Kısaca köpekler:
Çok hırslı oldukları için ve esbaba çok güvendikleri için kaybediyorlar.
İnsanlara rızık noktasında çok ehemmiyet verdikleri için kaybediyorlar.
Sabah güneşi üzerine doğurdukları için kaybediyorlar.
Bazı hayvanlar yiyeceği alır almaz insanları pek tanımaz, şükran hissi uyanmaz, köpek ise insana adeta tapar ve kaybeder.
ALİ ALTAYLI