Dün akşam “İlim ve Medeniyet Öğrenci Topluluğunun” organize ettiği “Çağrısı Çağını Kuracak Bir Gençlik” konulu konferansa oğlum Yusuf Musab ile katıldık. Konferans, KMU Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda 21.00 gibi başladı ve yaklaşık iki saat sürdü.
Hakkı bilip Hakkı söyleme ve yaşama mücadelesinde olan, derdi ulvi birden çok simayı görme fırsatım oldu. Özellikle yarınlarımızın umudu gençlerin katılımı fazlaydı.
Gazeteci, yazar, fikir ve dava adamı Yusuf Kaplan Hoca’nın yazılarının, konferanslarının takipçilerindenim. Ülkemizin yararına gece gündüz demeden çalışan, koşturan, dertlenen bu tür fikir adamlarının çoğalması niyazımızdır.
Bu anlamlı, silkeleyici, uyandırıcı konferansa katılamayanlar için ajandama aldığım notları siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
- Çok rahatız, uykularımızın kaçması gereken bir zaman diliminden geçiyoruz.
- Dünyanın İslam’a gebe olduğu zamanda biz yokuz.
- Dünyaya Müslümanlar düzen getirebilir, Batı medeniyeti çöktü.
- İnsanlığın insanlığını koruması sadece Müslümanlara bağlı; ama o Müslümanlar nerede?
- Biz söylediklerimizden hesaba çekileceğiz en çok da söylemediklerimizden.
- Üniversiteler işgal altında; hedonizmin, hız, haz ve ayartının etkisinde.
- Lisede biz çocuklarımızı kaybediyoruz. Derdi, davası, iddiası İslam olan kaç çocuk vardır liselerde.
- Bu ülkeyi savaşmadan elimizden almak istiyorlar.
- Kısa vadede karamsar olsam da uzun vadede ümit varım.
- Ülkenin kaderini şekillendirecek, gençlere ihtiyacımız var.
- Hasta ölüyor, can çekişiyor siz pansuman yapıyorsunuz. Yoz, ezberci bir eğitim sistemi var. Eğitim sisteminin kökten değişmesi gerekir.
- Dört bir cepheden saldırı var. Müthiş bir çürüme var. İntihar, tecavüz, şiddet, hırsızlık, yolsuzluk arttı. Haram helal ölçüleri gitti.
- Toplum iğrençleşti. Bunun üzerine ne kadar kafa yoruyoruz?
- Bu toplum sıra dışı bir toplumdur. Biz yeniden Müslümanlaşmamız gerekir. Dünyanın en temiz toplumu yine burada.
- Bin yıl dünya tarihini biz yaptık. Son iki yüz yılda onların yaptığı tarihte sürükleniyoruz.
- Biz kendimize olan güvenimizi yitirdik. Biz kendimize gelebilirsek dünyayı ayağa kaldırırız.
- Bin yılımızı kuran adam Gazali’dir. Biz kendimizi anlamıyoruz. Başkalarının kavramıyla kendi dünyamızı kuramayız.
- Üniversitelerin kendisini sıygaya çekmesi gerekir.
- Dünyada gezip gördüğüm yerlerde özellikle iki yere uğruyorum. Medrese ve mezarlıklar. Mezarlıklar yalan söylemez.
- Cemil Meriç, “Haçlıların en büyük zaferi tarih kitaplarımızdır.” sözünü unutmayın. Tarih bilinci yok ediliyor.
- Dünyada sömürgeleştirilemeyen tek ülke biziz. Bu ülke fiilen işgal edilmedi, zihnen işgal edildi.
- Entelijansiyası olmayan bir ülke varlığını sürdüremez.
- İçinde yaşadığımız bu çağ, bizim çağrımızı kurduğumuz bir çağ değil. Çağrımız, çağımızı kuramıyorsa biz de bir arıza var demektir.
- Batılılar bizim terk ettiklerimizi alarak yeni bir dünya kurdular. Biz onların terk ettiklerini alarak kendi dünyamızı yıktık.
- Onlar ne yaptıklarını biliyorlar, biz neyi yitirdiğimizi bilmiyoruz.
- Aksiyon üretmemiz gerekir.
- Zihnimiz çağdaş hurafeler çöplüğüne dönüşmüş durumdadır.
- İslam medeniyetinin derdi hakikattir. Batı medeniyeti hakikatini kaybetti. Yahudiler yüz yıllık tarihini çöpe attı.
- ABD üniversiteleri kapitalizmin kölesine dönüştü.
- Gazze’de Batı uygarlığı intihar etti.
- Hedonizm çağın dini. Tanrı, hakikat, insan fikri yok ediliyor.
- Nietzsche, “Avrupa uygarlığı ölüler evini andırıyor.” diyor.
- Aileler çocuklarını istemediği, sevmediği bir mesleğe yönlendirmemeliler. Ailem Tıp Fakültesinde okumadığımı üçüncü sınıfta öğrendi.
- Karl Marx , “Din, kalpsiz dünyanın kalbi, ruhsuz dünyanın ruhu.” der.
- İnsanın iç dünyasının inşası önemlidir.
- Kendi değerlerimiz üzerinde eğitim sistemi olmalı; öncü kuşaklar, dahi insanlar yetiştirmeliyiz.
- Türkiye, ruhsuz dünyanın ruhu, kalpsiz dünyanın kalbidir. Mazlumların umudu, zorbaların kâbusudur.
- Türkiye karşılıksız veriyor. Mazlum coğrafyaların umududur. ABD, İngiltere bir verir, on alır. Suudlar bir köpeğin önüne atar gibi verir. Türkiye kapı kapı dolaşır, incitmeden verir.
- Nietzsche, “Tanrının katilleriyiz.” der. Biz şehirlerin, şiirlerin katilleriyiz.
- Öncü kuşaklar, bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan kişilerden oluşacaktır.
- Ahmet Hamdi Tanpınar, “Cedlerimiz inşa etmiyorlar, ibadet ediyorlardı. Maddeye geçmesini ısrarla istedikleri bir ruh ve imanları vardı. Taş ellerinde canlanıyor, bir ruh parçası kesiliyordu.”
- Son cümleleri ise gerçekten sarsıcıydı.
Mimar Sinan, bir eser bıraktı. İbadet eder gibi inşa etti.
Hiç kendinize sordunuz mu?
Benim ibadetim ne? Benim insanlığa katkım ne diye?
ALİ ALTAYLI