Neşet Ertaş “Yalan Dünya” isimli şarkısında:
Dünyayı gönlümce olacak sandım
Boş yere aldandım, boşuna kandım, diyor.
Neşet Ertaş’ ın bu sözlerinden şu sonuç çıkıyor. Adeta bize şöyle sesleniyor:
Dostlarım! Dünya asla gönlünüze göre dönmez, boş yere aldanıp kanmayın. Gökyüzünde fidan yetiştiremezsiniz. Denizde kuru toprak olmaz.
Dünya gönlümüzce döner mi?
Gerçekten dünya gönlümüzce olur mu?
Dostlarımız uzun süre gönlümüzce olur mu?
Günler, haftalar, aylar, yıllar gönlümüzce bize yeşil ışık yakar mı?
Yakınlarımız, canımdan öte dediklerimiz yüzümüzü hep güldürür mü?
Hayallerimiz bir bir elemsiz, gamsız, kedersiz gerçekleşir mi?
Zalimler, Netanyahu ve destekçileri bir an önce istediğimiz saatte belasını bulur mu?
Özümüz, içimiz dışımızdan en az on kat daha güzel bir konumda olur mu?
Yazarlar, sanatçılar, ilim ehli hak ettiği değeri görür mü?
Dünyanın gözü önünde çığlıkları arşa uzanan çocukların gözyaşları diner mi?
Korumasız, saf, iyi niyetli insanlar bu dünyada tilkilerden hakkını alır mı?
Temel gıdalar, ihtiyaç malzemeleri çok az bir ücretle satışa sunulur mu?
Edep ve hayâsızlığın sınır tanımadığı günümüzde utanma hissi artarak çoğalır mı?
Bir hadis, iki ayet-i kerime, bir beyit ve bir şarkı sözü derin derin düşünmeye değerdir.
Bu dünyada rahat yok, hem de güzel insanlara hiç rahat yok. İnsanın ruhu bedenine hükmetmeye başlayınca kalbi ve zihni arınmada yol kat edince en yakın arkadaşı bela ve musibetler olur, bu gerçeği hatırlayınca biz insanoğlu dinginleşmeye başlar. Şikâyet ve isyan yerine teslimiyete yönelir.
Bir hadis:
Dünya müminin zindanı, kâfirin ise cennetidir.
İki ayet:
“(Ey müminler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenlerin benzeri sizin de başınıza gelmeden Cennet’e gireceğinizi mi sandınız? Onlara yoksulluk ve sıkıntı öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki nihâyet peygamber ve beraberindeki müminler, ‘Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?’ demişlerdi. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı yakındır.” (Bakara, 2/214)
Vallahi! Biz sizleri elbette biraz korku ile açlık ile mallardan, canlardan, mahsulattan biraz eksiklik ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.(Bakara, 2/155)
Bir beyit:
Ziya Paşa:
Âsûde olam dersen eğer gelme bu cihana,
Meydana düşen kurtulamaz seng-i kazadan.
(Eğer rahat ve huzur içinde olayım dersen, bu dünyaya gelme, çünkü buraya gelen, bu dünya meydanına düşen kimse, belâlardan, musibetlerden kurtulamaz.)
Bir şarkı sözü:
Hep sen mi ağladın, hep sen mi yandın?
Ben de gülemedim; yalan dünyada
Sen beni gönlümce mutlu mu sandın?
Ömrümü boş yere çalan dünyada
Ah, yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
Sen ağladın, canım, ben ise yandım
Dünyayı gönlümce olacak sandım
Boş yere aldandım, boşuna kandım
Rengi gözümde solan dünyada
Ah, yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
Bilirim sevdiğim, kusurun yoktu
Sana karşı benim gayet de çoktu
Felek bulut oldu, üstüme yağdı
Yaşları gözüme dolan dünyada
Felek bulut oldu, üstüme yağdı
Yaşları gözüme dolan dünyada
Ah, yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
Ne yemek ne içmek ne tadım kaldı
Garip bülbül gibi feryadım kaldı
Alamadım, eyvah, muradım kaldı
Ben gidip ellere kalan dünyada
Ah, yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
Ah, yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
ALİ ALTAYLI