Ali Altaylı Kişisel Web Sitesi
Aa
  • Anasayfa
  • Tüm Yazılar
  • İnsan
  • Yaşam
  • Aile
  • Anladım ki
  • Zaman Gösterdi ki
Okunuyor: Doğukışla’nın Gözdeleri Mimar Sinan Camii ve Vali Ali Akan İlköğretim Okulu
Paylaş
Ali Altaylı Kişisel Web Sitesi
Aa
  • İnsan
  • Aile
  • Yaşam
  • Anladım ki
  • Zaman Gösterdi ki
Search
  • YAZILAR
    • İnsan
    • Aile
    • Yaşam
    • Anladım ki
    • Zaman Gösterdi ki
Takip Et
  • Anasayfa
  • Tüm Yazılar
Kadir KATIRCI tasarladı.
Genel

Doğukışla’nın Gözdeleri Mimar Sinan Camii ve Vali Ali Akan İlköğretim Okulu

Genel
Paylaş
PAYLAŞ

Bugün saat 13.30 gibi oğlum Halil Muaz ve Yusuf Musab’ın da öğrencisi olduğu Vali Ali Alkan İlkokulundaki “Fatiha’nın Anlamını Bilmiyorum” adlı piyese katıldım. Milli Eğitim Müdürünün de iştirak ettiği ve konuşma yaptığı piyeste okul müdürü ve halk eğitim müdiresi de kısa birer konuşma yaptılar.

Ortak vurgu, değişen dünyada eğitimin vazgeçilmezliği milli ve manevi değerlerin korunması ve yaşatılmasıydı. Kim, bu noktada ne kadar çaba harcarsa vicdanen o kadar rahat olacaktı. 

Bugün günlerden cuma olduğu için okula uğramadan önce Mimar Sinan camisinde cuma namazını kıldım. Özellikle Ebubekir ve Kayra hocaya teşekkürü bir borç bilirim. Ebubekir Aktaş ve Kayra hocama imamlık bu kadar mı güzel yakışır. İkisi de cemaat tarafından seviliyor ve takdir görüyor. Her geçen gün camideki cemaat artıyor, özellikle cumalar da daha fazla.  Tabi en büyük mükâfat, takdir Rabbimiz katında. Bizimkisi yapılan bir işin -özellikle bu imamlık ve öğretmenlikse daha mühim- hakkının verilmesini anlatmak ve teşvik.

“Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir” derler.

Ebubekir Aktaş hocayı çoktan beri uzaktan gözlemliyorum. 

Diğer imamlara örnek olacak beş güzel davranışını yazmakta mahsur görmüyorum.

Çocuklarla özel olarak ilgileniyor ve camiyi sevdiriyor.

Namaz öncesi muhakkak sohbet yapıyor, dinimizin hakkıyla anlaşılması için gayret gösteriyor.

Camiye ilk defa gelen bir kişiyle tanışıyor, zaman ayırıyor.

Cemaatin perşembe akşamları küçük bir ikramına bile samimi olarak uzun dualar ediyor.

Yaşadıklarını anlatmaya çalışıyor, gırtlak ağalığı yapmıyor.

Kayra hocam görme engelli ve sesi çok güzel. Sesinin ve yaşantısının güzelliği mahalle sakinlerini camiye çekiyor.

Sallabaşı al maaşı,

Kıl beşi, bitir işi,

Ay gelsin maaş gelsin.

Kırk dakika geçsin de nasıl geçerse geçsin, 

diye düşünen bir zihniyet, ne kendilerine ne de çevrelerine ne öğrencilerine ne cemaate ne de ülkelerine bir şey veremezler. 

Her yazımda ara ara değinmişimdir, öğretmenlik ve imamlık gibi meslekleri yürütenler, bu işi sevmelidirler, aşkla şevkle yapmalıdırlar, kutsal bir görev bilinciyle yapmalıdırlar. Daima okuyan araştıran kendilerini geliştiren olmalıdırlar. İyi bir iletişim sahibi olmalı ve insanları sevmelidirler. Sadece para için bu meslekleri yapanlar, geleceğe yönelik güzel insan yetiştiremezler. 

Bu millet tekrar eğitim yuvalarından ve camilerden ayağa kalkacak. Hem de bütün dünyaya model olacak ders verecek şekilde. Bu da kendini çok iyi yetiştirmiş eğitimciler sayesinde olacaktır.

Fatih Sultan Mehmetler yetişebilmesi için Akşemsettinler hakkıyla yetişmeli ilk önce.

İşini en iyi şekilde yapan özellikle eğitim işlerinin kutsallığının farkında olan imamların, din görevlilerinin ve öğretmenlerin, eğitmenlerin, eğitimle uğraşanların sayısını Rabbim arttırsın.

Piyeste emeği geçenlere özellikle okul müdürü Âdem Bey’e, hoca hanıma ve özellikle hafız adayı olan öğrencilere, en son Cengiz Numanoğlu’nun “Daha Kur’an Sana Ne Desin” şiirini okuyan iki kız öğrenciye teşekkür ederim. Bahtları açık, gelecekleri nurlu, vizyonları büyük, zihin ve özleri kar beyazlığında olsun.

Ey insan! Yaşıyorken, hem de Kur’ân çağında;
Çırpınıp duruyorsun, cehâlet batağında.
Kalbin katı… Gözün kör… Başın kibir dağında
Kur’ân sana gel diyor, bak bendedir adresin,
Ey eşref-i mahlûkat! .. Daha Kur’ân ne desin! ..

*

Özgürce seçmen için, iki yoldan birini;
Apaçık bildiriyor, bütün ayetlerini.
Ya Peygamber, ya şeytan… Seç diyor rehberini;
Öyle seç ki; sırattan rüzgar gibi geçesin,
İlle şeytan diyorsan.. Daha Kur’ân ne desin! ..

*

Ya Cennet bahçesidir, ya ateştir o mezar,
Mekân var mı dünyada, öyle derin, öyle dar?
Hiçbir şey yakın değil, insana ölüm kadar.
Diyor ki; hesabı var, aldığın her nefesin;
Mezarlar konuşurken… Daha Kur’ân ne desin! ..

*

Malın, mülkün, şöhretin, dünyada herşeyin var;
Ya dünyadan Rabb’ine, götürecek neyin var?
Bana yeter diyorsan, şu üç günlük itibar;
Bir dördüncü gün var ki; çok çetindir bilesin,
Bunlar masal diyorsan.. Daha Kur’ân ne desin! ..

*

Âyet diyor ki; eğer, dağa inseydi Kur’ân;
Paramparça olurdu.. Dağ, Allah korkusundan.
Hangi insan durup da, ibret almaz ki bundan?
Sen ki, bir dağ yanında, ne kadar da cücesin,
Haddini bilmen için.. Daha Kur’ân ne desin! ..

*

O münezzeh ruhundan, ruh vermekle insana;
Erişilmez bir şeref, bahşetti Allah sana,
Ne kadar sevdiğini, buradan anlasana!
Sen ki; taparcasına, kendine kul kölesin,
Nefsini put yapana.. Daha Kur’ân ne desin! ..

*

Bir gün var ki; çok yakın, dağların yürüdüğü,
Göklerin, güneşleri önünde sürüdüğü,
Kâinatı toz duman, dehşetin bürüdüğü;
Kıyâmet senaryosu, oyun değil bilesin;
Hâlâ ürpermiyorsan.. Daha Kur’ân ne desin! ..

*

O büyük mahkemede, bütün diller susacak;
Konuşacak bu defa, göz, kulak, el, kol, bacak.
Uzuvlar birer birer, haramları kusacak;
Açılacak önünde, defterleri herkesin;
Kendine gelmen için.. Daha Kur’ân ne desin! ..

*

O gün, buyruk verenler, buyruğa baş eğecek,
Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek,
Ve doldun mu dedikçe, daha yok mu diyecek;
Yandıkça o deriler, değişecek bilesin;
Hâlâ secde yok ise.. Daha Kur’ân ne desin! ..

*

Gör ki, dünya sırtında, nice insan taşıyor;
Kimi yaşarken ölmüş, kimi ölmüş yaşıyor.
Kimi Arş-ı Âlâ’ya dolu dizgin koşuyor;
İşte Cennet.. İşte sen.. Gayret et ki giresin;
Ey! Eşref-i mahlûkat! .. Daha Kur’ân ne desin! ..

                                                                                                 ALİ ALTAYLI

You Might Also Like

Güneşi Cebinde, Özünde ve Evinde Kaybeden Asır

Bir Gün Gelecek Bir Gün Kalacak-26

Bir Gün Gelecek Bir Gün Kalacak-25

Bir Gün Gelecek Bir Gün Kalacak-24

Bir Gün Gelecek Bir Gün Kalacak-23

Ali Altaylı 2 Mayıs 2025
Bu yazıyı paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp Email Copy Link Print
Paylaş
Önceki yazı Güneşi Cebinde, Özünde ve Evinde Kaybeden Asır
Sonraki Yazı Zihinsel Üretim ve Gözlemlerim
Yorum bırak

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ali Altaylı Kişisel Web Sitesi
Takip Et

Kadir KATIRCI tasarladı.

Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?