Kurban Bayramı “yazarlarımız” grubu kutlama mesajında daha önce Karaman milletvekilliği de yapmış Mevlüt Akgün Bey Cahit Zarifoğlu’ndan şu yazıyı paylaşmış. Çok derin manalar içerdiği için bugünkü yazımı bunun üzerine yazmayı düşündüm. “Üstadım” dedim; “Bayrama ne alayım?” Dedi: “Birkaç piri faniden gönül, birkaç çocuktan gülücük, alabilirsen birkaç fakirden de dua al.” “Üstadım” dedim, “Bayrama ne keseyim?”
Önce gıybeti kes,
Kul hakkı yemeyi kes,
Yalan söylemeyi kes,
Haram yemeyi kes,
Adam kaydırmayı kes,
İsrafı kes,
Kötülükten irtibatı kes,
Bunları KESMEZSEN
NE KESERSEN KES BEYHUDE…”
Gelin hep beraber bu yazı üzerinde kafa patlatalım, düşünelim,kendimize dönüp iç muhasebe yapalım. Cahit Zarifoğlu bize, inananlara, tüm insanlığa hangi mesajı göndermek istiyor. Yine toprağın altından bize seslenen divan edebiyatının güçlü şairi Fuzûlî:
Yılda bir kurbân keserler halk-ı âlem ıyd için
Dem-be-dem sâ’at- be- sâ’at ben senin kurbânınam ( insanlar, bayramda ibadet etmek maksadıyla yılda bir kez kurban kesiyor,oysa ben her an ve her saat senin için kurban olmaya hazırım.) Yine bu beyit bize ne söyler gelin beraber yazalım.
Cahit Zarifoğlu, bu bayram birkaç kişiden gönül al,birkaç çocuktan gülücük al, birkaç garibandan da dua al diyor. Yani önce gönül al,gülücük al,dua al diyor. Geçmişte herhangi bir nedenden dolayı kırdığın, incittiğin, defterden sildiğin, öfke ile ölürsem kabrime gelme dediğin kişileri bu bayramda unutma,ara sor,ziyaret et,nefsini egonu,kibrini ayaklarının altına al; gerekirse özür dile,gönül al. Biz insanlar hata yapar, önemli olan hatamızın farkına varmak özür dileyebilmek, uzatmamak. Büyük insan kin yutar,küçük insan kin tutar. Birkaç çocuktan gülücük al, diyor. Çocuklar kirlenmiş dünyanın neşesi,umudu; içi dışı bir, özü temiz, günahsız,fıtratı bozulmamış yavrularımız. Onların yüzünü güldür yeni elbise ayakkabi al, para ver, şeker, lokum ver yüzü gülsün, çocuk gülerse sen gülersin,ailen güler,ülken güler, dünya güler. Yine kurban etlerinden muhtaçlara götür, ihtiyaçlarını gider,bayramlarını kutla dua al.
Ne keselim sorusuna karşı önce gıybeti kes, kul hakkı yemeyi kes, yalan söylemeyi kes, haram yemeyi kes, adam kaydırmayı kes, israfı kes, kötülükten irtibatı kes diyor. Birazda biz ekleyelim özümüzde,kalbimizde, gönlümüzde,zihnimizde var olan bizim ve çevremizin huzurunu kaçıran şüphe,evham, kaygı, karamsarlık, bedbinlik, süizan, kin, öfke, kıskançlık, gösteriş, hırs, cimrilik,cahillik, ayrılık,nefsi patron ilan etme,benlik, narsistlik, ahlaksızlıkla irtibatını azalt,önce bunları yok etmeye,tedavi etmeye,kesmeye çalış.
Yani önce içte güzelleş, özde gönülde,zihinde,niyette güzelleş. İçin, dışından kat kat iyi durumda olmadan kestiğin kurbanlar, yaptığın ibadetler tam yerini bulmayabilir,çok dikkatli ol,diyor sanki Cahit Zarifoğlu yıllar önce verdiği mesajda bizlere.
Şimdide büyük üstad Fuzûlî’ye kulak kesilelim. “İnsanlar bayramda ibadet etmek maksadıyla yılda bir kurban kesiyor. Oysa ben her an ve her saat senin için kurban olmaya hazırım.” Fuzuli bize şöyle der gibi siz yılda bir kurban keserek yerin göğün Rabbine yaklaşmaya,sağlıklı doğru iletişimde bulunmaya çalışıyorsunuz. Ben ise Rabbime yılda bir değil, her an ve her saat yaklaşmaya,Onu hoşnut etmeye,marifetullahta yol almaya çalışıyorum. Her şeyimi canımı, cânânımı, malımı, nefsimi ona kurban ettim. Siz ilahi aşkı hecelerken ben kitabını yazdım, der gibi biz modern çağın, maddeye doğru akan manadan uzaklaşan insanlarına.
Mende Mecnûndan füzûn âşıklık isti’dadı var
Âşık-i sadık menem, Mecnûnun ancak adı var.
Kısaca bu iki şair şöyle demek istiyor olabilir bizlere. Yılda bir kurban kesmeniz,hacca gitmeniz,umreye gitmeniz,oruç tutmanızın Hak katında çok daha değerli,makbul olmasını istiyorsanız niyetinizi, yaşantınızı, ahlakınızı, eyleminizi,insanlarla ilişkinizi, iletişiminizi diğer canlılar ve cansızlarla ilişkinizi, sizin kendinizin kendinizle ilişkisini,iletişimini gözden geçirin,içinize, özünüze, yüzünüze, gözünüze bakın.
ALİ ALTAYLI