EL-VASİ! İlmi, rahmeti, mağfireti, kudreti bütün varlıkları kuşatan, rızkı bütün yaratılmışlara yayan ancak Sensin. Maddi manevi her türlü ikramını çoğaltan, genişleten Sensin. Kalbimizde, gönlümüzde, rızkımızdaki darlığı gidererek genişlettiğin kullarını çok eyle. Bizi birbirimize düşüren özümüzdeki kin, kıskançlık, benlik gibi her türlü darlığı, manevi hastalığı yok eyleyiver.
EL-HÂKİM! Yaptığı her şeyi yerli yerince kusursuz yapan kâinata en güzel şekli veren ancak Sensin. Gökyüzü ve yeryüzündeki icraatın hep bir hikmetledir. Bütün emirlerin biz insanların yararına olduğu gibi bütün yasakların da biz insanların zararınadır. Emirlerini hayatına uygulayanlarımızı, her işteki hikmetini anlayanlarımızı çok eyleyiver. Özümüzdeki isyanı, şüpheyi, evhamı, önyargıyı, sû-i zannı yok eyleyiver.
EL-VEDÛD! Yarattığın bütün varlıkları seven ve onların hayrını isteyen ancak Sensin. Kalbimizi senin sevginin önceliğiyle süslemeyi nasip eyle. Kalbimizi çer çöp sevgimizden temizle. Sevgi, şefkat ve merhametimizi tüm canlılara göstermede bize yardım eyle. Özümüzde, Sana ve salih kullarına karşı sevgi muhabbetimizi çok eyle. Sana ulaşmayan, bizi doyurmayan, karşılığı çok zahmetli olan sevgileri özümüzde yok eyleyiver.
EL-MECÎD! Şanı yüce, lütfu ve keremi bol olan her türlü övgüyü hak eden ancak Sensin. Bize karşı cömert olan ve büyüklüğünü gösteren her zaman Sensin. Yüceliğini anlama ve verdiğin sonsuz ikramları görüp şükredenlerimizi çok eyle. Özümüzdeki kibir ve nankörlük virüslerimizi yok eyleyiver.
EL-BÂİS! Bizleri öldükten sonra diriltecek, kabirlerden çıkaracak, mahşerde toplayıp hesaba çekecek olan ancak Sensin. Bir damla meniden bizleri yaratan ve tekrar diriltmeye gücü yeten Sensin. Ölü kalplerimizi diriltecek Senden habersiz geçen günlerimizi hidayet nuruyla filizlendirecek Sensin. Mahşerde toplayarak hesaba çektiğinde alnımızın akıyla hesabını verenlerimizi çok eyle. Bu zor günden habersiz geçen günlerimizi biz inananlardaki gafleti yok eyleyiver.
EŞ-ŞEHÎD! Hiçbir iş kendisine gizli olmayan olayların iç ve dış yüzlerini, sırlarını bilen ancak Sensin. Her an her yerde hazır ve nazır olan her şeye şahitlik eden Sensin. Her şeyimize şahit olduğunu, bizim en gizlimizi daha bildiğini bilenlerimizi, buna iman edenlerimizi çok eyle. Günaha bulaşmadan geçen günlerimizi çok eyle. Günahlarla geçme ihtimali olan günlerimizi yok eyleyiver.
EL-HAKK! Fiilen var olan mevcudiyeti ve ulûhiyeti gerçek olan ancak Sensin. Dünyadaki gözler seni görmekten acizdir. Kâinattaki sayısız eserlerinle bize kendini gösteren Sensin. Balıklar nasıl ki denizde yaşar ama suyundan habersizse biz de senin muhteşem dünya sarayında yaşayıp senin varlığından habersiz olabiliyoruz. Seni bilip tanıyanlarımızı, emrince yaşayanlarımızı, cennette Seni görenlerimizi çok eyle. Seni hakkıyla tanımaya engel cahilliğimizi, benlik ve inadımızı, aşırı dünya tutkunluğumuzu yok eyleyiver.
EL-VEKÎL! Dünyada güvenilip dayanılacak, en sağlam dayanak noktamız ancak Sensin. Rızkımızı en beklenmedik yerden veren, bize anne babamızdan daha şefkatli olan, dualarımıza cevap veren, her türlü tehlikelerden muhafaza eden Sensin. Sana güvenimizi ve seni vekil edinenlerimizi çok eyle. Seni unutarak fanilerden gereğinden fazla beklentimizi yok eyleyiver.
EL-KAVİYY! Çok kuvvetli, her şeye gücü yeten, gerçek güç ve kuvvetin yegâne sahibi ancak Sensin. Gücünün yetmeyeceği bir şey düşünülemez. Yeryüzü ve gökyüzündeki her şey senin emrindedir. Rüzgâr, kasırga, gök gürültüsü, güneş, yağmur, gece, gündüz, dağ taş, toprak, ormanlar senin gücünün numuneleridir. Müminleri on bir yedirip bir ay belirli süreye kadar aç kalmalarını isteyerek onlara türlü türlü ikramda bulunarak gücünü gösteren, varlığını hissettiren Sensin. Ülkemize ve imanı kavî milletimize verdiğin gücü, vakarı çok eyle. Güçsüzlüğümüzü, ümitsizlik hastalığımızı yok eyleyiver.
EL-METÎN! Kuvveti çok ve şiddetli, sürekli ve dayanıklı olan ancak Sensin. Kâinattaki fiillerinden dolayı herhangi bir zorluk ve yorgunluk ilişmeyen Sensin. Gökyüzünü ve yeryüzünü direksiz tutan Sensin. Bizim direkli binalarımız er geç eskidiği halde senin direksiz duran içinde yaşadığımız kâinat her gün taze ve yeni. Kendi gücümüze ve yaptığımız er geç yeniliğini kaybeden eserlere güvenerek Senden gafil olanlardan eyleme. Gücünü hakkıyla özümseme farkındalığımızı çok eyle. Kendi temeli çürük benliğimize, aklımıza, diğer kazanımlarımıza güvenerek Senin gücünü hakkıyla anlayamama zaafımızı yok eyleyiver.
EL-VELİYY! Sevdiği kullarına yardım eden, sıkıntılarını gidererek onlara ferah veren gerçek dost ve yardımcı ancak Sensin. Seni, Resulünü ve müminleri dost edinmeyi bizlere nasip eyle. Yanlış dostlar edinmekten yanlışa doğru yol almaktan sana sığınırız. Özü, sözü bir samimi dostlarımızı bize yoldaş eyle. Senin dostluğunla rızıklanıp şükrünü, rızasını arttıranlardan eyle.
Bizim en çok hayırla andığımız dostumuzdur. Senin zikrinle kalbimizi sahte sevgilerden, dostlardan arındır. Kâinattaki tefekkürümüzü arttırarak senin dostluğunu içimizde filizlendir. Seni gerçek dost edinenlerimizi çok eyle. Senin gerçek dost olduğunu unutup da fanilerde gerçek dostluğu, vefayı, sadakati arama çabamızı yok eyleyiver.
EL-HAMÎD! Ancak kendisine hamd ü senâ olunan bütün yaratılmış tarafından biricik övülmeyi hak eden Sensin. Bizleri varlık âlemine ağaç, hayvan, taş, bir böcek olarak göndermeyip insan olarak gönderen ve türlü türlü nimetler veren ve diğer canlı ve cansızları da bizim hizmetimize sunan Sensin. Manavdan aldığımız meyve ve sebzenin gerçek sahibi olan Sen, bedava ısındığımız güneşin sahibi olan Sen, bulutlar arasından çıkan yağmurun sahibi Sen, gündüzün üzerine geceyi örten Sen, arıya bal yaptıran, ineğe süt verdiren, annenin karnındaki cenine şekil veren Sen şükrü ve övülmeyi fazlasıyla hak edersin. Sana olan şükrümüzü ve övgümüzü çok eyle. Fanileri gereğinden fazla övme, takdir etme yönümüzü yok eyleyiver.
ALİ ALTAYLI
